kuzu büyütme yemi

Kullanım örnekleri

kuzu büyütme yemi
lamb grower feed
icon arrow

lamb

Phonetic: "/læm/"

Part Of Speech: noun


Definition: A young sheep.


Definition: The flesh of a lamb or sheep used as food.


Definition: A person who is meek, docile and easily led.


Definition: A simple, unsophisticated person.


Definition: One who ignorantly speculates on the stock exchange and is victimized.

icon arrow

lamb

Phonetic: "/læm/"

Part Of Speech: verb


Definition: Of a sheep, to give birth.


Definition: To assist (sheep) to give birth.

Example: The shepherd was up all night, lambing her young ewes.

icon arrow

grower

Part Of Speech: noun


Definition: A farmer; one who grows things.

Example: He was an orange grower from Florida.


Definition: Something that grows.

Example: These flowers are fast growers


Definition: Someone or something who becomes more likeable over time

Example: I didn't like the song at first, but it is a real grower.


Definition: A man whose penis does not show its full size until it is erect.

icon arrow

feed

Phonetic: "/ˈfiːd/"

Part Of Speech: noun


Definition: Food given to (especially herbivorous) animals.

Example: They sell feed, riding helmets, and everything else for horses.


Definition: Something supplied continuously.

Example: a satellite feed


Definition: The part of a machine that supplies the material to be operated upon.

Example: the paper feed of a printer


Definition: The forward motion of the material fed into a machine.


Definition: A meal.


Definition: A gathering to eat, especially in quantity.

Example: They held a crab feed on the beach.


Definition: Encapsulated online content, such as news or a blog, that can be subscribed to.

Example: I've subscribed to the feeds of my favourite blogs, so I can find out when new posts are added without having to visit those sites.

icon arrow

feed

Phonetic: "/ˈfiːd/"

Part Of Speech: verb


Definition: (ditransitive) To give (someone or something) food to eat.

Example: Feed the dog every evening.


Definition: To eat (usually of animals).

Example: Spiders feed on gnats and flies.


Definition: To give (someone or something) to (someone or something else) as food.

Example: Feed the fish to the dolphins.


Definition: To give to a machine to be processed.

Example: Feed the paper gently into the document shredder.


Definition: To satisfy, gratify, or minister to (a sense, taste, desire, etc.).


Definition: To supply with something.

Example: Springs feed ponds with water.


Definition: To graze; to cause to be cropped by feeding, as herbage by cattle.

Example: If grain is too forward in autumn, feed it with sheep.


Definition: To pass to.


Definition: (of a phonological rule) To create the environment where another phonological rule can apply; to be applied before another rule.

Example: Nasalization feeds raising.


Definition: (of a syntactic rule) To create the syntactic environment in which another syntactic rule is applied; to be applied before another syntactic rule.

En İyi Tur-Eng Çevirmen

Çevirilerinizi daha da iyi hale getirmek için özel olarak tasarlanmış arayüzümüzün yeni özelliklerine göz atın. Doğal olarak, hizmetimiz ücretsiz kalır ve ayrıca bir uygulama olarak da mevcuttur. Tüm özellikler, çeşitli ortak dillerin kombinasyonları için yerel olarak mevcuttur. Diğer özellikler ve dil kombinasyonları aşağıdadır. Hangi dile çeviri yaparsanız yapın, ortaya çıkan metin çevrimiçi sözlüğümüze bağlanır. Anlamları ve diğer cümlelerdeki kullanımları hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyorsanız, çıktı metin kutusundaki tek tek kelimeler ayrıntılı olarak analiz edilir. Her şey tamamen ayrıntılı ve gerekirse test edilmiştir!

Çeviri yazılımımızı diğer makine çevirmenlerinden farklı kılmak için çok yol kat ettik. Türkçe - İngilizce çevirmenimiz orijinal metnin anlamını ve cümlenin ana fikrini asıl amaçlandığı gibi korumak için tasarlanmıştır. Çevirmenimiz olabildiğince insandır. Ürünümüz en iyi gizliliği sağlar. Verilerinizi izlemiyor, satmıyor veya saklamıyoruz. Çevirileriniz size aittir. Transferler için kayıt ve ödeme gerekli değildir!Yukarıdaki giriş alanını kullanarak İngilizce-Türkçe sözlükte bir Türkçe terim arayın. İngilizce veya Türkçe arama yapabilirsiniz. İngilizce veya Türkçe aradığınız cümlenin çok fazla çevirisi varsa filtreleme seçeneklerini kullanarak sonuçları sınırlandırabilirsiniz. İngilizce-Türkçe sözlükte harfe göre ara. İngilizce-Türkçe sözlük, alfabeyi manuel olarak görüntüleme olanağı sağlar. Belirli kelimelerin çevirilerine bakmak ve bir cümle bağlamında ne anlama geldiklerini görmek için aşağıdaki bağlantıları da kullanabilirsiniz.